top of page

İYİ HİSSETMEDİĞİMDE DUYGULARIMI YOLUNA KOYMAK SANATI

  • Marv
  • 29 Ara 2017
  • 2 dakikada okunur

Yolunda gitmeyen her hissiyatımla tek tek yüzleştim. Son 2 ay tam olarak tek yaptığım bu. Yanlış olanları yavaş yavaş düzeltmek. Sabırla..

Kendimi neden yetersiz ve kötü hissediyorum sorusunun cevabı “üretmemekti” benim hesap dosyamda..

21.yy da bir hobi yada sanat ilmiyle ilgilenmeyenin hali haraptır demişti hocam. Bende sana söylüyorum.

Hat kursuna bu yüzden başladım. Hem üretmek hemde şu sabırsız ve öfkeli ruh halimi yoluna koymaktı. Hat ilmi kolay gibi görünüyordu ama yazmak zordu. Eeah zaten grefikerim ne var çizerim dedim ama o kamışı elime aldığımda işlerin o kadar basit olmadığını anladım. Harfleri düzgün yazabilmek için aylarca sabrederek bir harfi belki en az 100 kez yazmam gerekli. Ama en çok hocaya ders gösterirken tırnaklarımı yiyerek sabretmesini öğreniyorum. Hoca tam dersime bakacakken bir konu açılıyor ve o konu hakkında en az 45 dakika konuşuyor elimde kağıtla beklerlerken sabretmesini öğreniyorum. Ne talep edersen onu buluyorsun çünkü..

Yeme alışkanlığımı değiştirdim. Daha sağlıklı beslenmeye gayret ediyorum. Ne yersem o’yum çünkü. Günlük omega 3 alıyorum. İçecek olarak Ayran, kefir ve su içiyorum. Atıştırmalık olarak kuru meyve veya hurma tercih ediyorum. Sağ duyumun gelişmesini umut ediyorum. Yediklerim önce bedenime sonra ruh halime sirayet ediyor zira..

İyi hissetmediğim 2. evre de tamam. Sıra geldi kıyafetlere..

Yahu ne kadar çok kıyafetimiz var. Üstelik hepsini giymiyoruz. İstatistiklere göre gardırobumuzun sadece %30’unu kullanıyoruz. Bende Marie Kondo sistemini kullanarak -Konmari diye google’la- iyi hissettirmeyen ve kullanmadığım yaklaşık 100 parça kıyafetimi geridönüşüme yolladım. Dolabım ve çekmecelerimi konmari usulü tertipleyip azalttım. Bu sistem ile alakalı youtube ve google da gerekli bilgiler mevcut, dileyen bakabilir. Dünya üzerinde Merve’nin sahip olduğu eşyaları azaltmak inanılmaz iyi geldi. Hafifledim, rahatladım.

Yaşadığım her olumsuz deneyimi ve krizi yönetebilmek için yalnız başına aktivite düzenledim. Oğlumu babasına bırakıp tek başına sinemaya gittim. Bende bir komedi filmine.. Ama bunu story’de paylaşıp yalnız başına film keyfi diye yazsaydım bu beni yalnızlaştırmaz bilakis durum bildirerek vücuden var olmayan sosyo ortam oluştururdu. Çünkü gerçek yalnızlık senin o anda ne yaptığını kimsenin bilmediği

-Gayri Allah- ân bütünüdür. Yalnız başına evde takıldım, hoşlandığım şeylerle uğraştım. Evde ki eşyaların yerini değiştirdim. Evde ki hiç bir bireyinde bu değişimi farketmeden herhangi bir uyarıda bulunmadım. Yalnız kahve içtim. Yalnız uyudum. Merve’yle yeniden tanışmak ve arkadaş olmak güzeldi..

Mutfak bir terapidir. İdil yazar öyle diyor.. Mutfağa girip, spotify’den Pop Akustik açıp kurabiye kek falan yaptım. Yemeği her zaman yapıyorum ama kek ve kurabiyeler extraya giriyor. Gönülden ve mecburi olmadığı için terapi.. Tarife odaklanmak, bedeninle koordinasyon halinde hareket etmen.. Yumurtayı ikiye ayırıp eline bulaşan beyazın bıraktığı yapış yapış bir his.. Vanilya kokusu.. Blender’ı dengede tutarak etrafın kek kreması olmamasına dikkat etmen ve odaklanman.. Odaklanmak. Odaklan.

Hergün yeni bir bilgi öğrenme zincirini kırmadan yıllarca devam ediyorum. Bunu başkalarıyla paylaşmak zincirini yeni ekliyorum hayatıma.. Kim daha çok yanımdaysa onunla paylaşıyorum yeni bilgiyi-Kocamla-

Barış Özcan bana ilham veriyor. Youtube kanalını lütfen takip edin.

Oğlumla gün içinde mutlaka oturup oynuyorum. Onun için değil içimde ki çocuk için. En çok onun hırçın taraflarını ehlileştirmek istiyorum. Çünkü bunu benden başka yapacak kimse yok. İçimdeki çocuğun ebeveyni benim. Kimsenin beni anlamasını istemiyorum artık tek istediğim beni yaşaması..

 
 
 

Comments


© 2017

bottom of page