Okumak

Neden yazıyorum diye soruyorum kendime! Okuyorum çünkü yazabilmek için! Yazıyorum çünkü okunmak için..

Bundan birkaç yıl önce sosyal medyanın her mecrasını aktif bir şekilde kullanıp sevgili takipçilerimin gönlünü besliyordum. Sonra birşeyler oldu! İnsanlar sadece gördüğüne inanıyor, imreniyor, gıpta ediyor, hatta ileri gidiyor hased ediyor ve kıskanıyordu. Yetmiyormuş gibi utanmadan bana bunu açık birşekilde yazıyorlardı. Eskiden beni takip edenler bilir ben sosyal medya hesaplarımı halka açık şekilde kullanıyordum. Yüksek takipçili Facebook ve instagram hesaplarım vardı. Sevgili eşimle evlenince onun -meraklı- takipçilerini de kazanmış oldum. Eşim zamanında gözdebekar Filistinli genç yağız bir delikanlıydı. Şimdi ise gözdeevli Filistinli yaşlı yağız bir delikanlı 😄

Fazla gözönünde olmak beni rahatsız etmeye başlamıştı. Abuk subuk gelen mesajlar(hemcinslerimden) aile birliğimi bozacak iftiralar yakıştırmalar vs. Ben hesaplarımı da sahici kullanmayı seven düz bir kadınım. Fotoğrafla hiç oynamadan yüklerim, içimden ne gelirse yazarım, durum paylaşırım, anlık snap atarım çok fazla hayatımdan kesitler verdiğim bir kullanıcı profilim vardır yada vardı! . Ama işler değişti, hava karardı, herkes evine gitti. Sildim tüm hesaplarımı, Yeni taptaze hesaplar açıp ince eleyip sık dokuyarak takipçi kabul etmeye başladım. Özel hayatımdan detayları kaldırıp daha düz paylaşım yapar hale geldim. Gün içerisinde 4 yere uğruyor ve keyifli bir gün geçiriyor olsam da bunu size ispat etmeye hiç gerek duymadan sadece kendim yaşıyor ve keyif alıyorum. Sadeleştikçe güzelleşiyorum. Bazı anlar özeldir deriz. Özel olan onları sahici ve özel yaşamamız aslında. Beni özel yapacak olan şey de hayatı gerçekten yaşamak..

Okuyorum, yazıyorum ve keyif alıyorum. Kendimi dinlemek ve kendimi anlamak.. Evreni dinlemek ve Evreni anlamak.. Herşeyi gerçek adıyla bilmek..

Okumak muhteşem bir farkındalık. Siz buradan yazıyorsunuz karşınızda ki bu yazıyı okurken onun beyninde ki snapslerine bir yenisini ekleyip beyin içi elektriğinin ritmini değiştiriyorsunuz. Okumak muhteşem bir Emir! 40 yaşında ki bir kadının 40 yılda yaşayarak tecrübe ettiği bir mottoyu siz okuyarak 1 dakikada 40 yıl öne geçmiş oluyorsunuz. Şöyle diyordu Şebnem Seçkiner bir yazısında; "Eğer ben farkettiysem ben harekete geçmeliyim"

Karşımda ki insandan farkındalık bekleyerek geçirdiğim zaman sadece pişmanlıktır. Sen farkettiysen sen adım atmalısın! At.