Hayat Değişim Detoxu

Yıllar önce düşünürdüm! Kimsenin olmadığı bir mağarada tek başıma yaşasam ne güzel olurdu diye! Tüm kalabalık ve onun oluşturduğu sorunlardan çok uzakta doğa ile başbaşa bir hayat.. Derken bir 🎥 keşfettim. Tamda benim bu düşüncelerime ışık tutan "ya olsaydı" mottosunu aşağı yukarı bana gösteren kişisel keşfimdeki en sağlam yolculuklardan birine adım atmış olmamı sağlayan bir belgesel türü film. Benim gibi sisteme hep aykırı duran isyan eden bir gencin hikayesini anlatıyor film. Herşeyi bırakıp kendisini doğaya veren bir genç ve başından geçenler. Film gerçek bir hikayeden uyarlama. Aşağıda ki fotoğrafın sahibi asıl kahraman. Ölmeden bir kaç gün önce kendi kendine çektiği bir fotoğraf. Arkadaki eski terkedilmiş bir otobüs onun evi. Herşeye rağmen mutlu bir hayat yaşadım diyor bu genç çocuk. Dahasını merak ediyorsan izlemeni öneririm.

Orjinal film adı: İn To The Wild

Ben kişisel keşfimi 19 yaşımda yapmaya başlamıştım. Arada bilmediğim bir bilgi bulup onun anlamını ve ne işe yaradığını araştırıyordum. Google amcayı stalk dışında kullanmak isterseniz ilk kelimeniz benden; krematoryum! Bu kelime beni Amy Winehouse'un acıklı hikayesine kadar sürüklemişti zira.. Okumak fena birşey. Birsürü gerekli gereksiz genel kültür bilginiz oluyor e haliyle ortamlarda bu bilgileri satıyorsunuz. Ferrarimi satmaktan iyidir dimi 😎

Önceden sadece dini kitaplar okurdum. Şimdi kategori yelpazemi genişlettim. Roman, tarih ve felsefe kitapları da ilgi alanlarımın içinde.. Öneri kitap serisi başka bir blok yazısına sakladığım için detay vermiyorum ama çok değişik kitaplar var elimde! Demedi deme..

Bir kaçta motto uygulamıştım hayatımda. Yatsı namazımı kılarken çok soğuk suyla abdest alıp mutlaka pencereyi açıp, havayı ve geceyi hissederek kılmayı dene!

Tek başına gezmeye gidip kendini gezdirip gönlünü hoş ettin mi hiç! Mutlaka dene. Bir Cafe'ye git kahve ısmarla kendine kitabını okurken yudumla kahveni.. Evliysen bu dediğimi gece yarısı yap kendine.. Mümkünse yalnız kal!

Dolabını ve yatağını daima derle topla. 21 gün her sabah güne kahve içerek başla mesela. Değiştir modunu.

Bir kış günü kar üzerinde yürürken ayakkabılarının kar ile temasından çıkan gıcırt sesini dinle..

İyilik.. İyilik kurtaracak bizi! Annenin babanın haberi olmadığı iyilikler yap. Tek diyeceğim odur.

Ve youtube! Biliyorsunuz yakında tv çöpe gidecek umarım. TV ve içindeki programlar tek hücreli canlılar için yapılmış yönetilmeye müsait insanları otokontrollerini yok eden bir cihaz. Ne izlemek istersem kendim yazarak araştırarak izliyorum. Serdar Kılıç programları önerim. En az bir bölüm izlenmeli. Ruhi çenet kanalını takip ediyorum vizyonunu kendime yakın buluyorum. Ve belgeseller sandığınız kadar sıkıcı değiller.. Aksiyon dolu hayvan belgeselleri bile var inanır mısınız?

Yılanlar vadisinden geçmek zorunda kalan bir iguana 🦎

Gerildin biliyorum. Sen cesaret edemezdin! Sonuçta küçük bir beyin hesabı ile kesin ölürsün kanısına varıp geri çekilir yada olduğun yerde kalıp yem olurdun.. Hep bir sebep olmalı karşıya geçmek için hatta seni öldürmeye çalışan bir yılan olsa dahi!